Bir işletmenin geleceği, güvenli ilişkiler kurmasına ve bunların sürdürülmesine bağlı. Bunun için de halkla ilişkiler önemli bir yönetim alanı.
Bugün, iş dünyası, devlet yönetimi, medya ve STK’ların en yüksek konumları kazanmasında halkla ilişkiler sektörünün çok etkili olduğunu görüyoruz. Mesleğimizin çapı ve önemi ülkemizde çok övünülecek boyutta değil. Dünyada listenin başını çeken ilk on halkla ilişkiler ajansının, yıllık geliri iki-üç milyar doları aşarken, ülkemizde 50 milyon dolarlarda olması çok üzücü.
Ancak, yakaladığımız firsatı da yaptığımız işin sınırlarını genişletmek için kullanmalıyız. Halkla ilişkilerin gelişen yapısı, bizleri yenilikçi ve stratejik iletişime ağırlık vermeye yönlendiriyor. Birçok çalışmada strateji ve yaratıcılığı halkla ilişkiler sağlıyor. Hatta bazen pazarlama disiplinlerinden destek görerek bunu gerçekleştiriyor.
Bütün bunlara rağmen bizim işimize ayrılan bütçe, herhangi bir markanın pazarlamaya ayırdığı toplam bütçenin yüzde tekli rakamlarındadır ancak.
Bu açıdan bakıldığında, biz iş dünyasına halkla ilişkilerin gücünü öğretmek konusunda zorlanıyoruz ve geç kalıyoruz. Diğer yan sektörlerimiz ile rekabet içinde değil, pastayı büyütebilmek için kolkola yürüyerek ilerlemeliyiz, rekabeti birbirimize karşı değil, pastadan daha büyük bir pay alabilmek için sürdürmeliyiz.
Büyük bir değişime uğramış ve demokratikleşen bir iletişim alanında çalışıyoruz. Iş dünyasına bu yoğun rekabet ortamı içinde rehberlik yapabilmek için gerekli donanıma sahip bir meslek halkla ilişkiler. İş dünyasını, yeni iletişim yöntemleri konusunda eğitmek ve günümüz pazarlama uygulamalarının talep ettiği yaygınlık, esneklik ve erişimi sadece halkla ilişkilerin sağlayabileceğini göstermek, biz halkla ilişkiler danışmanlarının sorumluluğu.
Tüm sosyal paydaşları kapsayan ilişkileri sadece halkla ilişkiler kurabilir
İş dünyasının geleceği satışta değil, ilişki kurma ve kurulan ilişkileri sürdürmede yatıyor. Artık güvenilirlik başka araçlarla kazanılıyor. Etkin iletişim için kuruluşlar hedef kitlelerine kişiselleştirilmiş yollarla erişmek durumunda kalıyorlar.
Günümüzde marka algılama ve kurumsal itibar, aralarında tüketici, çalışanlar ve yatırımcılar kadar, ticari ortak, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve medyanın da yer aldığı ilgili, yetkili ve yaygın bir çıkar grubu tarafından biçimlendiriliyor. Bu gruplar fikir alışverişinin sürekli yapıldığı ve yeniden mercek altına yatırıldığı “çapraz etkileşim alanı ” olarak adlandırdığımız bir ortamda iş görüyorlar.
Tüm iletişim dalları içinde halkla ilişkiler, bu gruplarla birlikte ve gruplar arasında tümüyle güvenilir ilişkiler geliştirecek ve bunları sürdürebilecek tek meslek dalıdır. Halkla ilişkiler bu dünyanın merkezinde bulunuyor ve bütünleşik iletişim karmasını yönlendirebilecek olanak, çeviklik ve hıza sahip.
İletişimde yükselişin en belirgin hissedildiği ortam internet. Güvenilir bir bilgi kaynağı olarak dünyada yükselişe geçen internet, medya kaynağı olarak televizyon ve gazeteden sonra üçüncü sıraya oturdu. İnternet ağının yaygınlaşması ve internetin kazandığı güven internet günlüklerine ve diğer online platformlara da yansıdı.