Yaz sezonunun başlangıcı ile birlikte büyük şehirlerde trafik biraz olsun rahatladı. Keşke hep böyle olsa. İstanbul’da trafik hepimizin çok zamanını alıyor. Çalışanların ortalama olarak 2 saati yollarda geçiyor. Bunun için mutlaka yaratıcı çözümler üretmeliler. Birçok kişi yoğun trafiği toplu taşımaya geçerek atlatıyor. Toplu taşıma insana kendini dinleme, kitap okuma, yazı yazma vb. fırsatlar da tanıyor.
Dijital hayatın uzmanlarından bir arkadaşım, trafikte geçen zaman diliminde küçük videolar çektiğini, bunları web ortamında izleyiciye sunduğunu ve çok talep gördüğünü belirtti. Bence de çok yaratıcı bir tutum. Zaten birçok kişi trafikte de mobil iletişim çalışıyor, tablet ile günlük gazeteleri okumak, mailleri cevaplamak, raporlara bakmak hep yaptığımız şeyler…
Ama ya tatil… Tatil deyince, yurt içinde otomobille yapılan yolculuğun keyfi bambaşka. Birçok yeni yerden geçmek, o bölgenin insanı ile tanışmak, yerel ürünlerini görmek zenginlik sağlıyor. Eskiden seyahatler ağırlıklı olarak ya otomobille veya otobüslerle yapılırdı. Genel kültür oluşmasında, illerin kültürünü tanımada önemli bir fırsat sağlanırdı. Özellikle çocuklar için önemliydi. Şimdi uçak fiyatlarının ucuzlaması, hizmet alanının genişlemesi yolculukların niteliğini de değiştirdi. Tabi bir de zamansızlık, tercihin en büyük etkeni.
Ya benzin fiyatları… Böyle giderse, ailelerde otomobil sayısı düşecek, çünkü taksi bile daha ekonomik hale gelecek. Bireyler de arabasını daha az kullanmaya başlayacak. Ama bu trafiğe biraz da olsa doğal bir çözüm getirebilir.
Ancak, bir yandan kur artışı, vergi artışı vs. nedenlerle otomobillerin fiyatlarındaki artış, diğer yandan benzin fiyatlarındaki artış otomobil satışlarını düşürmüyor, sektör raporları bu sonuçları vermiyor, satışlar artıyor. Sektör satışlarının artması da ülke ekonomisi açısından elbette çok sevindirici.
Keyifli tatiller, kazasız günleriniz olsun.