Aksini düşünmek hayal dünyasında gezinmek gibi…
Kriz yönetimi, önemli bir yönetim fonksiyonudur. Kriz planı eksik kuruluşlarda, yönetim fonksiyonunun bir aşaması yerine gelmiyor demektir ki, bu da yöneticinin sorumluluğu ile doğrudan bağlantılıdır.
Kriz yönetimi kritik bir örgütsel yönetimdir. Halkla ilişkiler bir yönetim bilimi olduğuna göre, halkla ilişkiler uygulayıcıları kriz yönetimi ekiplerinin ayrılmaz bir parçası konumundadır, yeter ki yöneticiler bunu görebilsinler.
Kriz yönetimi, kötü bir süreci önlemek için veya bir kuruluş ve paydaşların üzerinde krizin en az zararla oluşması için tasarlanmıştır. Kriz yönetimi bir süreçtir. Kriz yönetiminin beş aşamalı süreci olduğunu söyleyebiliriz:
Kriz sinyalinin alınması: Herhangi bir şekilde oluşabilecek kriz konularını önceden belirlemeliyiz.
Krize Hazırlık ve Korunma: Krizi oluşturabilecek konuların önceden belirlenmesi sonucunda öngörülen her krize hitap edebilecek bir iletişim planı oluşturulmalıdır. Kriz planı sürekli aktif halde ve kontrol altında olmalıdır.
Krizin denetim altına alınması: Üst yönetim, kriz anında hazırlanan çözümler doğrultusunda bir yol izler. Kriz durumunda bazen önceden belirlenenden daha farklı bir durum ortaya çıkar. Bu durumda beklenilen yolu takiben bir yol belirlenir ve gerekli önlemler alınır. Sürekli olarak kurum içindeki ve dışındaki durum kontrol edilir. Kriz zamanında yapılan tüm açıklamalar kanıtlanabilir durumda olmalıdır.
Normal duruma geçiş:Kriz denetim altına alındıktan sonra tekrar bir düzen oturtulması gerekir. Kurum yeniden yapılandırılarak, krizin olumsuz etkilerinin giderilmesine yönelik çalışmalar yapılır.
Öğrenme, ölçme ve değerlendirme: Son aşamada, kriz dönemindeki bütün aşamalar gözden geçirilir, olayın başlangıcı, nasıl bir yol izlendiği, nasıl sonuca varıldığı gibi. Tüm aşamalar gerekli kişiler tarafından değerlendirilir.
Krizde önemli olan unsur, kriz döneminde nasıl tepki verileceğinin çok iyi bilinmesi. Bunun için de doğru ve yerinde iletişim çok büyük önem taşıyor.
Diğer bir önemli unsur da iletişim ajanslarıyla ile kuruluşlar arasındaki iletişim. Her konu hakkında iki taraf arasında çok iyi, etkin ve güvenilir bilgi akışı olmazsa, var olan krizin dışında daha büyük krizler ortaya çıkabilir.
Bir kriz, konusu ne olursa olsun kuruluşlar için üç ayrı tehdit yaratabilir:
- 1. Kamuoyunda Güven Kaybı
- 2. Finansal Kayıp
- 3. İtibar Kaybı
Bu üç ayrı tehdit, kuruluş yönetimi için çok önemli değerleri ifade eder, hatta kuruluşun yaşama sebebini içerir.
Kriz yönetimini üç evrede inceleyebiliriz:
Kriz öncesi dönem
Bu dönem, önlemleri ve hazırlıkları içerir.
– Kriz oluşturabilecek konular belirlenmeli ve bu konular sürekli güncel tutulmalıdır. Kriz yönetim planı; ana iletişim bilgileri, bir kriz anında tipik olarak nelerin yapılması gerektiğini anımsatıcı ve kriz durumunu dokümante etmek için kullanılması gereken formlar gibi bilgileri sağlar. Bütün detaylar düşünülmelidir.
– Eğitilmiş bir kriz kurulu oluşturulmalıdır.
– Oluşturulan kurul en az senede bir kez kriz alıştırması yapmalıdır.
– Bu dönemde kriz sözcüsünün belirlenmesi öneme taşır. Kriz öncesi dönem boyunca konuşmacı olacak kişi eğitilmelidir ve medya iletişimini iyi yönetebilen bir kişi olmalıdır.
– Açıklama yapılacağı zaman konuşmacı kişi kesinlikle yorumsuz kalacağı bir durumda olmamalıdır. Çünkü durumun kötü olduğu ve bir şeyler saklandığı düşünülür.
– Krizden önce ve kriz zamanı açıklamaların yapılabileceği bir web sitesi kurulmalıdır. Kriz zamanında en hızlı ve en etkili mesaj akışı bu şekilde gerçekleşebilir.
Kriz Cevabı
Yönetimin krizi gerçekten cevaplandırdığı dönemdir.
– Her şeyden önce dinleyiciye karşı dürüst olunmalıdır.
– PR’ın burada görevi çok önemlidir. Mesajın zamanında ve doğru yere ulaşması sağlanmalıdır.
– İlk verilen cevap çok önemlidir ve kriz anında ilk bir saat içerisinde verilmelidir. Kurumun itibarının, inanılırlığının ve güvenilirliğinin korunması sağlanmalıdır. Olabildiğince çok kanaldan cevap verilmelidir.
– Müşteriyi de ilk anda ön plana çıkarmak gereklidir.
Kriz Sonrası
Bir sonraki kriz dönemi için daha iyi bir plan yapılması, yapılan çalışmaların iyi değerlendirilmesi dönemidir.
– Kriz anında yapılan tüm çalışmalar müşteri ile beraber değerlendirilir. Bir sonraki kriz zamanı için çalışmalar bu değerlendirmeler ile genişletilir.
Krizler, olumsuz / tehdit olarak başlıyor ve ancak, etkin kriz yönetimi ile en az zarar, en az hasar ve en az itibar kaybı ile atlatabiliyor.
Sonuç olarak; biz yöneticiler “kriz” deyip geçmemeliyiz. Krizi önemsemeli, benimsemeliyiz. Bir gün, bir kriz türünün hem yönetici olarak bizim başımıza geleceğini, hem de kurumumuzun karşılaşacağını düşünmeliyiz. Ve vizyon sahibi yönetici olarak, varsa kriz yönetim planımızı güncel tutmalı, yoksa hemen bir kriz yönetim planı hazırlamalı ve uygulama ekibini oluşturmalıyız. Bunu yapmazsak eğer, her zaman hatırlamalıyız ki, yönetici olarak kriz, bizim sorunumuz olarak bizim kariyerimizi de etkileyecektir.
Krizsiz, sorunsuz günler diliyoruz.