Araç kullanırken telefonla konuşuyor musunuz?
Eminim bu soruya birçok sürücü evet cevabını vermiştir.
Benim de cevabım evet! Ama ben her zaman bluetooth kulaklığımı takıyorum. Hem çok rahat konuşabiliyorum, hem de arabamı rahatlıkla kullanabiliyorum. Tabi bir de tehlikeleri önlemiş oluyorum. Kulaklıkla konuşmak benim için adeta bir alışkanlık. Arabaya biner binmez, önce emniyet kemerimi, sonrasında da hemen kulaklığımı takarım. Böylece gelen telefonları açmak için telaşlanmam, gözüm polisi takip etmez, araba kontrolümü zayıflatmam. Tabi kulaklık şarjımın bitmesi gibi durumlar dışında.
Buraya kadar herşey, bilinçli kullanıcı sınırları içinde değil mi?
Geçen hafta seyahat dönüşünde beni bir resmi kağıt adeta sürpriz gibi bekliyordu. Bulamadıkları için muhtara bırakmışlar. Apartman görevlisi kağıdı benim için aldığında bir trafik cezası ile karşılaştım.
Cezanın sebebi, trafikte seyir halindeyken telefonla konuşmak… Barbaros Bulvarı’ndan inerken yakalanmışım, polis memuru plakaya cezamı kesmiş ve tebligat yollattırmış. 55 ytl yolda telefon ile konuşmamın bedeli.
Elbette benim için çok şaşırtıcı, bu kadar dikkat ederken, yaptığım ender hatalardan biri ile yakalanarak ceza almam. Aslında, hem EGS kameralarından hem de cep telefonu cezalarından çok korkuyordum. Bir de yanlış yere park etmiş olmaktan.
Şimdi hatamın bedelini ödeyeceğim, 55 ytl ile… Ama aldığım ders daha fazla değerde. Artık hiç ihmal etmemeye, sürekli şarjının olmasına dikkat edeceğim.
Cezalar, aslında hepimizi üzüyor, sıkıyor ama, her cezanın bize anlatmak istediği kuralı hatırlamalıyız. İtiraz etmek, sinirlenmek yerine, dikkatimizi artırmalıyız. Yaşam kazalar karşısında ansızın yok olabiliyor. Hem biz, hem yakınlarımız hem de çevremiz üzülüyor adeta kahroluyor.
Siz sakın benim gibi yapmayın, trafikteki bütün kurallara uyun ve uymayanları da ikna etmeyi ihmal etmeyin.
Sağlıklı ve cezasız günler diliyorum.